T.C.
YARGıTAY
8. Hukuk Dairesi
ES~S NO : 2012/10527
KARARNO: 2012111225
YARGITAY ILAMI
INCELENEN KARARIN
MAHKEMESI : Adana 1. lcra Hukuk Mahkemesi
TARIHI : 24/05/2012
NUMARASı : 20[21245-2012/358
DAVA TURU : Icra emrine itiraz
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mabkeme kararının müdderi içinde temyizen retkiki
davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup,
dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya
içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği gôruşülüp düşünüldü:
KARAR
IIKnun ı 17/3 maddesi gereğince; Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez ve şubesi
bulurımayan yabancı bir ticari İŞletme adına geçici de olsa yurt içinde işlem yapanlar
hakkında "acentelik" hükümleri uygulanır (HGK. 22.09.1978 tarih ve lt-10121760 saydı
kararı). Acentenin sclahiyetlerini düzenleyen mCnun ı 19. maddesinde •• Acente, aracılıkta
bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı
koruyan beyanlan miıvekkili namına yapmaya ve bunları kabule selahiyetlidir. Bu gibi
mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente rnüvekkili namına dava açabileceği
gibi kendisine karsıda aynı sıfatla dava açılabilir ... " düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre
acenteler, yasanın özel bir hükmünden doğan temsil yetkisini kullanan dunımıında
bulundııklanndan, müvekkilleri adına akdettikleri veya akdine aracılık ettikleri
mukavelelerden doğan uyuşmazlıklar dolayısıyla acente sıfatıyla miıvekkilleri adına
açtıkları ve gene bu sıfatla aleyhlerine açılan davalarda acente hakkında değil, müvekkili
hakkında karar verilmesi icabeder. Başka bir anlatımla, hak sahibinin hakkını acenteden
almasına olanak verecek biçimde hüküm tesis ohmamaz. (HGKnun 14.02.1986 tarih
I! -58211 35 sayılı karar). Somut olayda takip dayanağı ilanun asıl borçlusuna izafeten
acente aleyhine açılan dava sonunda alındığı ve hükmünde acente aleyhinde değil, .asıl
. borçluya izafeten kurulduğu ıcra takibinin ise bu kurallara ve ilama uygun olarak.
yapıldığı asıl borçlunun takipte borçlu gösterildiği icra emrinin yurt içinde işlem yapan
acenteye tebliğ olunduğu görülmektedir. Bu hali ile yapılan takip ve icra emri tebliğ
islernlerinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Acenteye icra emri tebliği yasanın
kendisine verdiği yükümlülükleri yerine getirebilmesi için zorunlu ve ´yerindedir. Nitekim
icra ernrini alan acente süresinde icra mahkemesine şikayette bulunmuştur. Her ne kadar
acentenin aynen bii- vekil gibi . sorumlu turulabileceği gözönünde bulundurulduğunda
borçtan şahsi sorumluluğu bulunmadığı kabul edilmeli ise de. başlatılan İcra takibinde
.1/ ...
Bu belge 5070 sayılı Yasa hıikunılerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
-2-
2012110527-11225
kendisinin şahsi < maliarına bir yönelme (haciz vs. verilmesi) söz konusu degildir. Bu
durumda sikayctin reddine karar verilmesi gerekiiken mahkeme gerekçesinde anılan
kurallara yer verildiği halde icra emrinin iptali yönünde hüküm kurulması doğru
görülmemiştir. . .,
SONUÇ; Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü İle mahkeme kararının
yukanda yazılı nedenlede iiKnun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri geregınce
BOZULMASIN~ taraflama HVMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve tiK.nun 366/3.
maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilanımın tebliğinden itibaren ilanıa karın 10 gün içinde
karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.